20 Ekim 2010 Çarşamba

TADİLAT,KÜFÜR VS..


İnsan nereye kaçarsa kaçsın kaderini de beraberinde götürür-müş.Yaş oldu 33 ve bu tez bir kez daha doğrulandı.Ben tadilat,inşaat vs işlerinden köşe bucak kaçmaya çalışmam nafile,gelir beni bulur bu alengirli işler.
Yeni ev süper, heyoo nidaları ev sahibemizin;
-Çok şanslısınız Gülay Hanımcığım çok bizde evin dış cephesini boyatmaya karar verdik
 demesiyle son buldu.
Ulen abartma altı üstü dış cephe demeyiniz başta bende böyle bir yanılgı içine düşmüştüm.Taaki 1 hafta önceye kadar.Sabahın kör vaktinde rüyamda kara yağız bir delikanlı en acıklı sesiyle türkü çığırıyordu.Gözlerimi hafifçe araladım alla alla sesi hala duyuyorum vay anasını ne rüyaymış görüntü gitti ama sesi hala kulaklarımda demeye kalmadı ki yatak odamın camından bize bakmakta olan bir çift gözle karşılaştım.Sana geliyorum allammm nidalarıyla koca kişisini uyandırdım
-Camdan adamın biri bizi dikizliyor, valla yaa bi baksana, saçmalamıyorum ne bileyim nasıl çıkmış .... tamam be ne gülüyorsun unutmuşum işte ustaların geleceğini....
İşte böyle başladı efem bizim ustalarla maceramız.Yağdı yağmur,çaktı şimşek derken iş uzadı da uzadı.Bitti mi pek tabi ki hayır evde tüm pencereler,panjurlar kapalı halde gündüz mü gece mi anlayamadan yaşayıp gidiyoruz 1 haftadır.Peki arkalarında bıraktıkları enkaz...arka balkona çıkmak gibi bir gaflette bulundum biraz önce sanki tüm inşaat pisliğini sırf gıcıklık olsun diye bizim balkona atmış adamlar.Sırf balkon ve cam için eve yardımcı kadın alan ben ya allah deyip sıvadım paçaları...sonuç tutuk bir bel ama temiz bir balkon:)
Not:Buradan müheahhitlere,mimarlara,inşaat mühendislerine seslenmek istiyorum.Azizim şu koca koca balkonlara birde musluk koysanız da bu kadıncağızların kova ile su taşıyıp balkon yıkama ezası son bulsa.Valla sırf bu yüzden bel fıtığı olan kadınlar var:)

Gelelim Talyalı havadislere geçen cumartesi maaile bizim portakallı evde buluşuldu.Maksat tüm aile yanyana keyifli bir hafta sonu geçirmektir.Yemekler yenilir,çaylar eşliğinde terasta babaanne,hala ve anne bermuda şeytan üçlüsünü kurup dedikodunun dibine vurduğu sıralarda.Talya cücesi ders çalışmakta olan kuzenine çeşitli tacizlerde bulunmaktadır.Odanın ışığını kapatıp açar,kalemini alıp saklar,kağıt ister...vs vs.Kuzen ise önce sabırla yapma etme dese de onun da bir sabrı vardır en son kolundan tutup Talyayı odadan atmaya çalışır ki Taliş den günün veciz sözü duyulur s....git ökçe !!!!!!!!!diğer kuzenin kahkahalarını duyan anne ise ulen orada neler dönüyor bir bakayım diye içeri girer.Özge ne dedin Talya çok ayıp diye Talişe ders vermeye çalışırken anne yanağının içini ısırmak suretiyle gülmesini bastırmaya çalışmaktadır.Olayı diğer kuzenden duyan ev ahalisi de şaşkınlıkla gülmeye başlar.Talya ise kuzenine dönüp
-bak ayıp değil ayıp olsa gülmezlerdi
deyip kaçmaya çalışır ama anneden kaçış yoktur..Anne;
-Talya çok ayıp bir kelime bu bir daha duymak istemiyorum...
-Ama anneee sen duydun mu dediğimi
-Hayır duymadım
-iyi o zaman ben de demedim öyle ayıp kelime
-!!!!!!!!!!!!!!!!
Neyse ki ev ahalisi de ilk şok ve kahkaha krizini atlatıp söylediğinin ne kadar yanlış olduğunu Talişe anlatarak olayı tatlıya bağlarlar.Ve Talya'nın ilk küfürü olarak  tarihteki yerini alır:)
Not:Evet küfür eden bir hatunum.Ne kadar Talya nın yanında söylediklerime dikkat etmeye çalışsam da demek ki ağzımdan kaçıveriyormuş arada.Resimde ki şahaneler ise portakallı evimizin bahçesinde ki zeytinler.Konuyla hiç bir alakası bulunmamakla beraber sırf blog yazarının canı istedi diye postta ki yerini almıştır;)

8 yorum:

Dallama Blogger dedi ki...

anne haklı beyler dağalın

gülay dedi ki...

Dimi ama...

Adsız dedi ki...

hahahahaaaaa :)))))))) bu facialardan bizde de var :)))

Taliş'e bayıldım ama.. ''iyi o zaman ben de demedim öyle ayıp kelime''
:))))
zeka budur !

Unknown dedi ki...

Dış cephe boyatmasında yine şanslısınız canım...
Yıllaar önce henüz yatak odalarımızda klimalar yokkene Bizim apartman ağustos sıcağında boyanmıştı ve biz aynı karayağız delikanlıya nasıl yakalanmıştık sen düşün :((

Gökşen dedi ki...

Biz de geçen hafta arabada gidiyorken yanımızdan geçen minibüse sağ elini kaldırıp 5 parmağını belli mesafelerde aralayarak "hasta etme adamı" diye bağırdı :-) alem bunlar :-)

gülay dedi ki...

Syrakusa;
Delil-tanık yoksa suçta yoktur değil mi:)

gülay dedi ki...

Özgür:))çok şekersin ya demek gafil bir anınızda yakaladı ustalar...hay bin kunduz:))

gülay dedi ki...

Gökşen;Fena bir hal ebeveynlik radar gibi bu cüceler.Bu yaş dan sonra karı koca ağzımızdan çıkan kelimeleri kollar olduk.Lal'in o halini gözümün önüne getirdim de çok sevimlidir eminim:)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails