17 Aralık 2010 Cuma

BU ARALAR


Bir haller oldu bana yazasım yok, hemde hiç.Blog güncellemelerini bile takip etmiyorum eskisi gibi.Fazla anlam yüklediğimizi düşünüyorum , yabancılaşıyorum.Belli bir süre sonra geçecek biliyorum hep böyle oldu.Daha önce de dediğim gibi ben yaptığı işlerde  istikrar gösteren bir tip değilim.Büyük bir hevesle başlar,sonra da uzaklaşırım yaptığım" her ne haltsa" o işten.
Şu an ise örgü örüyorum bol bol.Her kış öğrendiğim ancak her yaz unuttuğum örgüye adadım kendimi.Kızıma hırka örmeye uğraşıyorum beyaz bembeyaz,kalın bir hırka.
Yıllar önce okuduğum bir kitabı tekrar okuyorum.Salonda kendime şahane bir okuma köşesi yaptım.Salonumun ortasında yükselen o anlamsız kolonda bir işlev kazandı böylece.
Antalya ya şahane yağmurlar yağıyor neredeyse her öğleden sonra.Mutfakta camın önünde duran dolaba tüneyip kahvemi içerken yağmuru izliyorum.
Yılbaşı ağacı ise süslenmek için beni bekliyor bir köşede.Her sokağa çıktığımızda elimizde yeni süslerle dönüyoruz eve.
Talya ise kesip yapıştırma işlerinin ustası oldu.Her dem elinde makas,kağıt.Mercimeklerden,makarnalardan çiçekler yapıyor.Duvarlarımızı süslesin diye
.Kısacası slow motion bir hayat sürüyoruz maaile.

***Van Gogh-Tree

8 yorum:

Berna dedi ki...

Aynı ruh halindeyim Gülay'cığım, anlamsız gibi herşey...
Okuma köşeni merak ettim, fotoğrafını koysana bir gün. Ekin anaokuluna başlayınca evde düzenlemeler planlıyorum ben de. Belki sakin sakin kahve içecek vaktim bile olur (olur mu, yaşasın :) )

gülay dedi ki...

Odanın ortasından geçen anlamsız bir kolon vardı Berna'cığım O kolonun arkasına koltuğumu dayayıp kendimi ev ahalisinden ve salondan izole ettiğim bir okuma köşesi yarattım kendimce.En kısa zamanda fotoğrafını çekerim.Pek keyifli oluyor aynı odada olup da ayrı olabilmek:)yaşasın laz müteahhit:)
Demek anaokulu konusunda kararını verdin.Ben başarısız bir okul tecrübesinden sonra hala muallaktayım.Umarım içine sinen bir okul bulabilirsin.
Kahve için vakit mi dedin;)Her dem yarataılır yahu.Dünyanın en güzel nimeti;)

anne kaleminden dedi ki...

hepimize oluyor böyle iniş, çıkışlar... bekliyoruz ama geçeceği günleri :) ne güzel düzeninizi kurdunuz bile antalya da, örgü örmeyi hep sevmişimdir ama yapamıyorum uzun zamandır, becerikli talyaya sevgiler...

Adsız dedi ki...

Gülay , önce bloğunun temasına bayıldım :)

Sizinki slow motion da ise yine iyi. Biz stop motiondayız nerdeyse.. Mevsimdendir.. Geçer.Talya'ya sevgiler..

gülay dedi ki...

Nihancığım; bende nedendir bilinmez sık sık oluyor bu yabancılaşma hali.Anlamsızlaşıyor yaptığım herşey.Dediğin gibi ben de geçeceği günleri bekliyorum:)
Örgü örmek ise terapi gibi geliyor.Şiddetle tavsiye ederim:)

gülay dedi ki...

Syrakusa;sizde ki durum daha fenaymış:)Silkinmeli tez zaman da...
Yeni temamızı beğenmene ayrıca sevindim.Ben de çok tuttum bu uzaylı aileyi:)

Gökşen dedi ki...

Ah o Antalya'nın yağmurları... özlemişim sanırım... Şubat'ta takılsam mı er kişinin peşine, toroslara karşı bi kahve içilmez mi? içilir içilir :=)

gülay dedi ki...

Gökşenciğim;içilmez mi hiç;)sen gelmeye karar ver yeter ki elcağızlarımla yaparım kahveyi ben

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails