5 Mayıs 2010 Çarşamba

TALİŞ KREŞTE,ANNE SIKINTIDA

İnsan hayatta beklentilerini çok yüksek tutmamalı imiş şu ahir ömrümde öğrendiğim en önemli şey bu olsa gerek:) özellikle bizim gibi küçük bir ilçede yaşamak zorunda iseniz beklentilerinizi minimumda tutmak en güzeli en az yorucu olanı.
Taliş'in kreşi ile ilgili hiç yazı yazmadığımdan benim için ters giden bir şeyler olduğunu sezdiğinizi umuyorum.Taliş'in evde çok sıkılması ile başlayan kreş araştırmalarımız mecburen bizi halen devam ettiğimiz okulumuza yönlendirdi.İlçede zaten 3 tane kreş vardı biri belirli bir gruba hitap eden dini bağlantıları güçlü bir eğitim kurumunun kreşi,diğeri MEB'e bağlı bağımsız anaokulu ki bunda da yaş sınırı var idi.Diğeri ise mecburi istikamet,devam ettiğimiz okulumuz.İlk hayal kırıklığını okulun fiziki şartlarını görünce yaşamıştım.Ancak çalışan personelin sıcakkanlılığı,samimiyeti biraz da olsa bu hissimi baskılamama yetti.Ardından öğretmenimiz.....ne desem ki yeni mezun ,su gibi bir güzellik,gencecik ve doğal olarak deneyimsiz bir öğretmen karşımıza çıktı.Taliş ile yıldızları hemen barıştı ama ben onun için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.Öncelikle deneyimsizliği fena halde rahatsız etti beni.Üniversiteden geçen yıl mezun olmuştu velilerle konuşurken bile heyecandan sesi titriyordu.Neyse en kötüsü bu olsun diyerek başladık kreşe....ilçenin kalburüstü kabul edilen güruhunun ,çocuklarını yolladığı bir kreş olmasına rağmen sınıfın ve çocukların ortalamaları bize göre bayağı gerilerdeydi.Taliş renkleri,rakamları,sayıları...vs şeyleri biliyor iken sınıfın neredeyse yarısının yaptığı tek aksiyon ellerindeki arabaları halı üzerinde ııınnn ınn diye gezdirmekti.Öğretmenimiz Talişin gelişiminin 5 yaş civarında olduğunu,sınıfta bildiği şeyleri tekrar etmenin onu sıkmaya başladığını ancak 5 yaş grubuna alır isek de o grupta ezilebileceğini söylediğinde ise tek aklıma gelen şey ben yanlış mı yapıyorum acabaaa oldu.Kızım 3,5 yaşında ancak aynı yaş grubuna dahil olamıyor,ilgilenilen! bir çocuk olduğu için;üst gruba da dahil olamıyor .duygusal olarak ezilebileceği için.......
Bunun bir orta yolu yok mu? ne yazık ki burada yok...Taliş mecburen aynı sınıfa devam ediyor vicdanımı ve gönlümü rahatlatan tek şey ise Talişin sınıfını,Beyzasını:),öğretmenini sevmesi.Hala yataktan yaşasın okul var diye kalkıyor.Yaşıtları ile doyasıya oynuyor...işin eğitim kısmı ise yine anneye kalıyor:)
Şu an bulabildiğimiz tek çıkış yolu bu..Ne demiştim yazının başında insan beklentilerini çok yüksek tutmamalı yoksa benim gibi kafanız ellerinizin arasında düşünür durursunuz Ben mi yanlış yapıyorum acabaaa diye.....

Not:Aslında niyetim anneler günü için kızımın çıktığı ilk gösteri ile ilgili bir yazı yazmaktı.Ancak gösterinin şokunu halen üzerimden atamadığımdan:)) ve internet bağlantısının çok yavaş oluşu yüzünden,resimleri ekleyemediğim için başka bir güne kaldı.

2 yorum:

İlknur dedi ki...

Bu hafta başladı miniğim okula. Başladığı okul her bakımdan dört dörtlük. İçinde yüzme havuzu buz pateni pisti bile var. Ailelerin gelir düzeyi gayet iyi. Kızım 2007 'li Nisan doğumlu 3 yaşına girdi. Ama aynı sınfta 2007 li Kasım doğumlu 2,5 yaşındaki çocuklarda var. Ve aralarında ciddi düzey farkı var. Daha okulu gezerken müdüre hanım şekilleri öğrettiklerinden bahsetti bize. İşte çocukların hepsi tüm bu şekilleri biliyor dedi. Ukalalık olmasın diye biz bunu 1 yıl önce öğrendik diyemedim. Diyeceğim o ki ailelerin eğitim düzeyi yada gelir düzeyi çıtayı yükseltmiyor malesef. Daha başlangıçta büyük bir beklentiye girmedim bu manada. Tek hedefim benimde sizin dediğiniz gibi mutlu olsun, arkadaşlarıyla olsun. Eğitime evde devam :).

Sevgilerimle...

gülay dedi ki...

Çok haklısın ilknur ne yazık ki benim hayal kırıklığım beklentilerimi fazlaca yüksek tutmamdan kaynaklanıyor.Ama dediğim gibi akıllandım artık minimum beklenti=maksimum mutluluk formülünü şiar edindim:)
okullu balküpünü sevgiyle öpüyorum

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails